24 Haziran 2009 Çarşamba

Volitan

VOLITAN;

International Design Award 2007:

- Dünyanın En İyi Deniz Aracı Ödülü,

- 2007 Dünyanın En İyi Ulaşım Aracı Ödülü;

Green Dot Awards 2008:

- Dünyanın En Çevreci Ulaşım Aracı Ödülü,

(Tasarımcı: Dr. Hakan GÜRSU (ODTÜ); Sözüm DOĞAN (ODTÜ)


VOLITAN, güneş ve rüzgar enerjisi kullanarak hareket eden, deniz suyundan tatlı su çevrimini gerçekleştiren, karbondioksit atık üretmeyen, geleceğin alternatif teknelerinden birisi olarak tasarlanmıştır. Güneş panellerini hareketli katı yelkenler olarak kullanan, tekne dışında yer alan 2 adet hareketli elektrik motoru ile desteklenmektedir. Volitan nokta dönüşü yapabilen ilk deniz aracıdır. Yakıt bağımlılığını tamamen ortadan kaldıran, 18 - 20 deniz mili ile gece ve gündüz sürekli yolculuk yapabilen ayrıca yüksek manevra gücüne sahip, 32 m. boyunda bir yolcu teknesidir. Kurşun şarj pilleri yerine jel akü kullanımı ile çevre duyarlılığını pekiştimektedir. Yelkenlerin tasarlandığı şekli itibarı ile mevcut denge sorunlarına getirdiği çözümlemeler başta olmak üzere, tekne tasarımında devrim kabul edilebilecek pek çok yeniliği içinde barındırmaktadır. IDA 2007 tasarım oscar ödüllerini iki daldan birden kazanmış ve uluslararası otoritelerce de 2040 yılının teknesi olarak kabul edilmektedir.



Fransız hükümetinin desteklediği geleceğin projesi olan “GERRI”; 2030 (Green Energy Revolution 2030) tam geri dönüşümlü ada-kent (Renuion Adası) uygulamasında deniz aracı olarak da seçilmiş bulunmaktadır. ABD ‘nin yüksek tirajlı Popular Science Dergisinin Temmuz 2008 20.06.2008 sayısında

( http://www.popsci.com/environment/article/2008-06/sun-powered-sailboat )


kapak ve orta sayfalarda detaylı bir şekilde yer alan ilk Ulusal Proje olarak da tarihe geçmiştir.

Bilindiği gibi VOLITAN, Tasarım Oscar’ları kabul edilen IDA 2007 de büyük ödülü iki dalda ülkemize getirmeyi başarmıştı. Volitan ODTÜ öğretim üyesi Dr. Hakan GÜRSU başkanlığındaki DESIGNNOBIS ekibinin dünyada saygı uyandıran ürünüdür. Bir Türk Tasarım Ürünü olarak dünyada büyük ilgi uyandıran VOLITAN Projesi, Dünya Çevre Oscarları (Green Dot Award) kabul edilen bu yarışmada da ulaşım dalında büyük ödüle layık bulunmuştır. Uluslararası başarıları ile haklı grurumuz olmayı başaran Dr Hakan GÜRSU ve Ekibi (ODTÜ); Uluslararası çevre oscarlarında da 3 ödül birden kazanması ile ulusal çevre duyarlılığımızı dünyaya duyurmak yönünde de önemli bir başka misyonu başarı ile tamamlamış bulunmaktadır.




30 Nisan 2009 Perşembe

Rapid Linklerinin Kontrolü

Artık her hangi bir websitesinde gezinirken her hangi bir rapidshare linki gördüğünüz zaman otomatik olarak çalışıp çalışmadığını anlayabileceksiniz. Aşağıdaki resimde örnek bir görüntü sunuyoruz.

Evet yukarida da görüldüğü gibi normalde link olmayan sadece text olarak görünün rapidshare adresleri hem otomatik olarak link (tıklanabilir) olarak görünmekle kalmayıp aynı zamanda yanında yeşil (çalışıyor) işareti belirmiş. Peki bu nasıl oluyor?

Adım 1. FireFox kullanmanız şart http://www.mozilla.com/

Adım 2. FireFox için yapılmış
https://addons.mozilla.org/en-US/firefox/addon/748
eklentisini kuruyoruz.

Adım 3. Son adım olarak
http://userscripts.org/scripts/show/9467
n üst sağ taraftaki INSTALL tuşuna basıyoruz.
Veya gereken dosyaları indirmek için Tıklayınız.
önce greasemonkey-0.8.20090123.1-fx.xpi dosyasını çalıştırınız. (Firefox Eklentisi eğer firefox kurulu değilse firefox kurunuz.)
daha sonrada 9467.user.js dosyasını firefox üzerine bırakın ve install edin.

GreaseMonkey ve 3. adımdaki ufak eklentiyi yükledikten sonra sadece sitemizde değil hangi sitede ne zaman rapidshare linkleri görseniz yukarıdaki resimdeki gibi otomatik olarak çok hızlı bir şekilde çalışıp çalışmadığını hiç bir deneme yapmadan öğrenebileceksiniz. Hepinize iyi seyirler dileriz.

20 Nisan 2009 Pazartesi

Matematikte niçin (-2) ile (-2)'nin çarpım sonucu (+4)'dür?


Aslında çok eğlenceli olabilecek matematik bizlere katı formüllerle ve mantığın kolay kabul edemeyeceği ifadelerle öğretilince bir kabus olup çıkıyor. Artının artı ile eksinin eksi ile çarpım sonucu artı iken artı ile eksinin çarpım sonucu eksi oluyor. Peki, bunun mantıki izahı nedir? Yani -5 derece sıcaklıkla -8 derece sıcaklığı çarpınca sonuç +40 derece olup ortalık ısınıyor mu? Tabii bu bir şaka, şaşırtmaca. Esas bilmemiz gereken (-2)x(-2)=(+4) diye bir eşitlik yazdığımızda, bunun sadece rakamların ve önlerindeki işaretlerin belirlediği mantıksal bir denklem olmadığı, bir beyan, bir ifade olduğudur. Eğer sayıları bir çizgi üzerinde gösterirsek, '-1' sıfırın eksi tarafındaki ilk sayı olarak düşünülebilir ama eşitlik içinde bu böyle değildir. Çizginin neresinde olursanız olun bir adım geri atmaktır. Yani çizgide '+4' noktasında iseniz ve ona '-1' ilave ederseniz, bir adım geri atarak '+3'e gelmiş olursunuz. Toplama ve çıkartmada nispeten kolay olan bu açıklama, iş çarpmaya gelince biraz zorlaşıyor. Örneğin haftanın 5 günü işe otobüs ile gidip geliyorsunuz. Her sefer bir milyonluk bir biletle yapılıyor. 10 milyon tutarında 10 tane bilet aldınız. Her gün gidiş-geliş kullandıkça iki tanesi eksiliyor. Bunun eşitlikteki yeri '-2' dir. Siz bu işi 5 gün süresince yani 5 kere yaparsanız (-2)x(+5)=(-l0) olur ki biletler biter. Diyelim ki bayram tatilinin iki günü o haftanın perşembe ve cuma günlerine denk geldi ve tatil. Bu sefer yapmanız gereken hareketi yapmıyorsunuz. İki günlük 4 bileti kullanmıyorsunuz. Bu hareket yapmanız gerekene göre negatif yani ters yönde bir harekettir. Her gün bilet almak yerine iki gün süresince hiç bilet kullanmıyorsunuz. İki kere negatif hareketi '-2' bilet üzerinde yapınca o hafta elinizde (-2)x(-2)=(+4) bilet kalıyor. Hala biraz karışık değil mi? Bir örnek daha verelim. Bir eşitliğin başına '-2' yazdığınız zaman başlangıçta bu sizin sıfır noktasından iki kere geri sıçrayarak '-2' noktasına ulaşacağınız anlamına gelir. Ama siz yapacağınız bu hareketin tam tersini yani negatifini iki defa yapıyorsunuz. Sıfırdan '-2'ye sıçrama hareketini iki kere ters yönde (-2) yapıyorsunuz ve sonunda '+4' noktasına ulaşıyorsunuz. Ters bir kararın tersini yapınca doğruyu buluyorsunuz yani.

Radyasyon nedir?


Nükleer enerji denilince aklımıza Hiroşima ve Nagasaki'ye atılan atom bombaları, Çernobil'deki nükleer santral kazası ve nükleer atıklar gelir. Nükleer enerji ve onun sonucu radyasyon iyi amaçlarla kullanılmadıkları zaman insan neslini dünyadan silebilecek kadar tehlikelidirler. Kontrol altında kullanıldıkları zaman ise insan yaşamını iyileştirmekten sağlığa kadar bir çok konuda insanlığa bahşedilmiş birer lütufturlar. Nükleer enerjinin esasını anlamak için çok fazla fizik, kimya, matematik bilmeye gerek yoktur. Nasıl odun, kömür, petrol ürünleri kullanarak ısı enerjisi elde ediyorsak nükleer enerji de öyledir. Nükleer santralarda kullanılan yakıtın en bilineni uranyumdur. Uranyum santralde başka bir yakıta dönüşürken ortaya müthiş bir ısı çıkar. Bu ısı reaktörün etrafında dolaştırılan suyu buhar haline çevirir. Türbinlere verilen buhar da türbinleri çevirir. Sonunda türbinler de kendilerine bağlı elektrik jeneratörlerini çevirerek elektrik üretirler. Prensip, nükleer enerji ile çalışan uçak gemilerinde de, denizaltılarda da aynıdır. Gelelim radyasyona... Uranyum gibi kararsız elementler gerek atomik yapılarına müdahale edilerek gerekse tabiattaki halleri ile bir başka elemenle dönüşebilirler. Yani tarihte kurşundan altın elde etmek için uğraşan simyacıların başaramadıkları işin benzeri uranyumda kendi kendine oluşur. Bu dönüşüm işi olurken uranyum atomunun içindeki bazı parçacıklar da ışık olarak yayılırlar. Yani radyasyon bir ışıktır. Sadece atom bombasından, nükleer atıklardan çıkmaz tabiatta da bol miktarda vardır. Yalnız ışıma yolu ile değil besinler yolu ile de vücuda girebilir. Radyasyon olayında üç ana ışık türü vardır: Alfa, beta ve gama. Alfa ışınları deriden geçemezler, beta ışınları deriden çok az miktarda geçebilirler, gama ışınları ise deriden ve vücuttan geçebilirler. Alfa ve beta ışınları sadece yoğunlaştıkları organ üzerinde tahribat yaparlarken gama ışınları tüm organlara zarar verirler. Tabii bu arada ışına maruz, kalma süresi de önemlidir. Vücudumuz hücrelerden, hücreler moleküllerden, moleküller de atomlardan meydana gelirler. Bu radyasyon ışınları isabet ettikleri atomların yapılarını bozarak sonunda hücrelerin ölmelerine sebep olurlar. Vücut için sürekli gerekli olan hücre üreme mekanizmasını bozarlar, vücudun direncini yıkarlar. Aslında günlük yaşantımızda radyasyonla iç içe yaşıyoruz. Radyasyon her an her yerde vardır hatta Güneş ışığında bile. Yaz mevsiminde deniz kenarında yapılan bilinçsiz güneşlenmelerde isteyerek aldığımız radyasyonun etkisi cilt kanserine yol açabilecek kadar tehlikeli olabilir. Radyasyonun insan bünyesi için faydalı olduğu durumlarda vardır. Kanserin ışınla tedavisi, enfraruj ve ultraviyole tedavileri, lazerin tıpta kullanılması gibi.